Çağımız da ciddi anlamda sorun yaşanan bir konudur aslında duygusal açlık. Nedir ve neden oluşur? Açlık hissiyatı sadece yemeğe mi duyulur? İnsan hiç sevgiye, ilgiye ve şefkate aç kalamaz mı? Peki, bu duyguların açlığında vücudun tepkisi olamaz mı? Evet, duygusal açlığın altında yatan unsurlar insandan insana çeşitlilik gösterir kimisi mutlu olduğunda kimisi üzgün olduğunda kendini yemeğe verir. Aslında hiç doğru bir davranış olmasa da birçok insanda görülebilir. Kendimiz de var mı? Var ise düzeltebilir miyiz? Düzeltilmesi mümkün olan bir yeme bozukluğudur. Peki, duygusal ve fiziksel açlığı birbirinden nasıl ayıracağız?
Duygusal Açlık Nedir?
Duygusal açlık kişinin duygu durum bozukluklarından kaynaklanan açlık ve tokluk hissiyatı olmayan yeme isteğidir. Fiziksel açlık ise vücut kimyasal parametrelerinde örneğin kan şekerinin düşmesi gibi değişiklikler göstererek vücudun besine ihtiyaç duyma halidir. Duygusal ve fiziksel açlığın ayrımı kolaylıkla yapılabilir. Özellikleri şu şekildedir;
- Beyinde bir anda ve kontrol dışı başlar.
- Doyma hissiyatı yoktur.
- Duygu durumundan etkilenir (örn:sinirli, üzgün, mutlu..)
- Atıştırmalıklar açlık hissini bastırmaz.
- Spesifik canının çektiği ve sağlıksız besinler tercih edilir.
- Yedikten sonra pişmanlık hissiyatı oluşabilir.
Fiziksel Açlık Nedir?
Fiziksel açlığı açıklamak için özelliklerinden bahsetmek yeterli olacaktır. Fiziksel açlık genci yaşlısı fark etmeksizin yaşam için gerekli olan ve çözüme anlık olarak ulaştırılabilir durumlardan biridir.
- Yavaş yavaş gerçekleşir.
- Doygunluğa ulaşılınca yeme bırakılır.
- Ufak bir atıştırmalık açlık hissiyatını bastırabilir.
- Sağlıklı besinlerle doyuma ulaşılabilir.
Duygusal boşluğu yiyerek dolduramadığımız gibi yanında ek problemlerde getirebildiği için sağlığın bozulmasını sağlamaktadır. Eğer ki duygusal ve fiziksel açlığın arasında ki ayrımı yaptıktan sonra duygusal açlığın olduğu ortaya çıkıyorsa bir uzmana başvurup bu problem çözümlenebilir.