Eski sözlerden birisi olan “kavga ve atışmalar ilişkinin tuzu biberidir” aslında bu konuyu güzel özetliyor. Fakat her şeyin bir sınırı olduğu gibi, kavga etmekte de belli sınırlar ilişkiyi güçlendirebiliyor. Özellikle büyük anlaşmazlık ve kavga sonrasında, yapılan barışma ve uzlaşma bir önceki seviyeden level atlatabiliyor. Zira bu genellikle pişmanlık duygusu barındırdığı için hatanın telafisi tam anlamıyla yapıldığında neredeyse kavganın büyüklüğü kadar ilerleme kaydediliyor. Fakat tüm bunları güzel yapan sebepler ve süreçlerin olduğu unutulmamalıdır. Aksi halde her kavgayı güzel saymak ilişkinin bitişe gelmesini farkettirmez.
Kavganın Alışkanlığa Dönmesi
Eğer çiftler ilişki de kavga ediyorsa bu birbirilerini sevdiklerini gösterir. Zira kavgalar genellikle ilgisizlikten, kıskançlıktan, ihmalkarlıktan, değer hissetmemekten kaynaklanır. Bütün bu beklentilere girmek ise kişinin sevgisini kanıtlar. Sevmeyen ummaz ve ummayan küsmez kaidesince, bu tür tartışmaların içeriği bilinmeli ve ona göre hareket etmelidir. Fakat kavga etmek alışkanlığa dönmüş ve o ilişkinin dili olmuşsa, burada bir durup düşünmek gerekir. Sürekli kavga edilen ilişkide maalesef saygı da biter ve artık çiftler birbirlerini önemsememeye başlar. Bu boyuta gelen ilişki bitmeye mahkûmdur. İşleri hiç bu seviyeye getirmeden önlem almak en doğru yaklaşım olacaktır. Yani kısaca kavgaları da dozunda bırakmak, alışkanlık haline getirmemek ilişkiyi güçlendirirken; tam zıttı olan sürekli bağırma ve kavga ilişkisi ise sonuca yaklaştırır.
Saygısızlıktan Doğan Kavgalar
Bir ilişki de kavgalar saygısızlık ve kabullenmeme durumundan kaynaklanıyorsa, burada korkmak gerekir. Zaten sürekli kavga eden ve birbirini incitmekten korkmayan kişiler, zamanla saygıdan da uzaklaşır. Hal böyle olunca saygı ile yürümesi gereken bir ilişki saygısızlıktan dolayı bitebilir. Kavgalar ne boyutta olursa olsun, tehdit ya da aşağılama içerikli olmamalıdır. Yani kısaca hem saygısızlıktan ötürü kavga etmek, hem de kavga ederken saygıyı yitirmek sonu hazırlar. Her ne kadar bir çift dahi olsa, kimse kimsenin hayatını hafife almamalı ve şahsı kaybetmeyi göze almamalıdır. Bu ve daha fazla husus gözden geçirilerek, ilişki içerisindeki kavga süreçleri, nedenleri, küslük ve barışma süreci gibi hususlar daha iyi analiz yapmaya vesile olur.
