İkinciyi ne zaman düşünüyorsun? Öylesine absürt, öylesine gereksiz. İnsanoğlunun her şey ama her şey hakkında bir fikri var. Tek problem sizin o fikre ihtiyacınız var mı? Ya da böyle bir talebim oldu mu? Bu şekilde milyon tane soru yazabilirim. Çünkü tamamen son 8 aydır duyduklarım bunlar. Var sayımsal değil tamamen yaşanılan.
Tek başına özgür bir insanken bir çılgınlık yapıp atıveriyorsun o imzayı. Sonrası için bir plan yapmadan daha çok spontane. Hayatınız boyunca birçok kişinin en eleştirdiği özelliği de olsa gamsız bir insan olarak hayatınızı idame ettirmek evlenen kadar belki de yaptığınız en güzel şey.
Evlilik Çılgınlık mıdır?
Hayır, zaten bir çılgınlık yapıp evlendiniz. Bir durun bakalım. Sanki mükemmel bir dünyadayız, gelen çok iyi ağırlanıyor, her şey güllük gülistanlık gibi izni olmadan savunmasız bir canlıyı dünyaya getirmek. Hayatta yaptığınız, doğruluğundan emin olmadığınız en harika şey. Biliyoruz yazdıklarımız sanki istenmiyor gibi, ama değil. ‘Anne olunca anlarsın ‘ dedikleri burada devreye giriyor.
Ama ne var ki siz siz olmaktan bir miktar çıkıyorsunuz. Bebekten sonra kadın değil anne hissi ağır basar. Çoğu kadının hissettiği bu olmamalı. Evet annelik mükemmel bir his. Ama kadınsınız siz. Hisleriniz var, istekleriniz var, sizden ilgi bekleyen bir adam var. Bir yerden tekrar başlamanız gerek. Bu sadece annelik hissinden sıyrılmanız gerek.
Peki, Ne Yapmalı?
Dön bir bak aynaya, siz kimsiniz? Hatırla.. Unutma bunu yaşayan sadece siz değilsiniz. Beyninizin içinde dönen çevre baskılarını atın.
Bir yerden sonra değişiyor insan. Ve tüm bunları aşıyor. İyi ki kendiniz olabiliyor, iyi ki kendinizi ve hayatı seviyorsunuz.
Size iyi gelen şeyleri yapmaya devam edin. Daha çok gezin, daha çok yazın, daha çok okuyun ve daha çok sevin. Nasıldı sevgili Zülfü Livaneli’nin dizeleri “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey”. Biz zaten bir insanı sevmekle girmedik mi bu yola 🙂
